Hasan Bozdaş’tan Düşünen Şiirler | Hüseyin Akın

Hasan Bozdaş’ı ilk şiir kitabı Adil Bir Akşam ile tanımıştım. Şu dizeler beni çarpmıştı: “ben doğduğumda / çocukları delirmesin diye anneler / hasan dağıttılar / O kadar çok baktım ki uzağa / öldüğüme inanmadılar”

Hasan Bozdaş, belki de yaşadığımız hayatın en âdil imgesi ölüm olduğu için şiirlerinde ölüm kelimesini sıkça kullanıyor. Bozdaş’ın şiirlerini önceki-sonraki bağlamında okuduğumuzda düşsel düşüncenin imgeye baskın durduğunu söyleyebiliriz. Ayağına kadar gelen romantizme yüz vermeyen, düşsel ve düşünsel dünyadan kendine bir şiir atmosferi oluşturmayı bilen bir şiir yazıyor. Okuyucu şairin daha ilk başta yeni çıkan kitabın isminde romantizmin baş döndürücü etkisini nasıl kırmaya çalıştığını fark ediyor: İnsanın Madde Olmayan Kısmı.

Düz bir konu başlığını çağrıştıran bu kitap ismi, kitaptaki bütüne dair de bilgi verir nitelikte. Şu dizelere dikkat:

“çizgi hakkında çok düşündüm”, “zaman ve Allah hakkında çok düşündüm”, “ölüm ve Allah hakkında çok düşündüm.”, “bazen düşünmelerimi/ yazmak için bir balıkçının önünde duruyorum”, “bazen düşünmek için uyuyorum.”, “savaşlar insanlar hakkında ne düşündü”, “giydirilmiş savaşları düşünüyorum”, “tanrı’ya kırgınken ölenin hükmü üzerine düşündüm/uzun süre melek beklemiş olmalı/bunun üzerine düşündüm.”, “filozof vahiy beklerken ne düşündüyse onu düşündüm.”, “bir mültecinin hedef ülkede kapatıldığı/ akıl hastanesinde ne düşündüğünü düşündüm.”, “peygamberler neden geri dönmüyor, onu düşündüm.”…

Hasan Bozdaş düşünme mahsulü ya da sözcüklerin dize olmazdan evvel düşündükleri noktaya evrildiği bir şiir yazıyor. Bunu bir söyleşide kendisine yöneltilen bir soruyu cevaplarken şöyle ifade etmekte: “Şiirimin öznesi önceden çok konuşuyordu, şimdi düşünüyor. Şiir bana metnin ayrıca düşünebildiğini öğretti, aynı anda farklı hakikatleri olabileceğini.” (Suavi Kemal Yazgıç-Edebistan)

Yukarıda örneklemeye çalıştığım düşünce vurgulu dizeler şairin felsefi imkânları, varlığa dayalı çatışmaları nasıl şiirsel bir tutarlılıkla ifade edebilme yetkinliğine sahip olduğunun göstergeleridir.

Şairlerin yaptığı ve yapmak istediği nedir? Daha önce bu konuya kafa yormuş birisi olarak en kısa ifadeyle, ben buna “uçmak” diyebilirim. Her dizede uçuşa geçme isteği neticesinde havalanmak ya da yere çakılmak! Bundan tam 20 yıl evvel çıkan “Deneme Yanılma” adlı deneme kitabımda “Cennette Şiir Yoktur” başlığıyla bir yerlere varmak istediğimi hatırlıyorum. Hasan Bozdaş’ın “Cennette Olmayan İyi Şeyler” şiirini okurken o vakit denemeye niyet ederek bu konuda yazdıklarımın aslında şiir olduğunu fark ettim. Şu dizelerle akrabalığımın altını bir kez daha çizdim: “cennette hukuk yoktur bir de hastalık”, “umarım müze de yoktur”, “cennette peygamber yoktur/ eksik olmayan yerde peygamber yoktur.”, “cennette atm, cennette korku, cennette hastabakıcı, cennette filozof bile yoktur.”, “uyku bile yoktur.”

Çizgi, Tanrıyla Buluşmalar ve Logos başlıklarıyla üç bölümden oluşan “İnsanın Madde Olmayan Kısmı” şiir kitabı son yıllarda okuduğum düş-düşünce düalizmini ortadan kaldıran müstesna kitaplardan biri oldu. Ayrıca varlıkla, ölümle ve şiirle düşünmek gibi bir şey varmış, bunu hatırlattı. Hatırlamak da bilmeye dahilmiş onu anladım.

Kitabın son şiiri düşüncenin şiirine somut bir örnek olsa gerektir: Poetik Chart Ya Da Şiirin Rotası. Uçuşa geçen pilotla, şiirde havalanan şair aynı yasalara tabidir. Bir anlamda manifesto niteliğini haiz bu şiir aynı zamanda bir yol haritası sunuyor. Zihnin uçuşa geçmesi ve bu uçmanın hem zihinsel irtifa hem de “uçmak” yani cennete dair konum göndermesi insanın madde olmayan kısmına atıf olmalıdır.

Bugünün, zamanın ve şu anın şiiri diye bir şey varsa içinde barındırdıklarıyla tam da bu şiirlere tekabül edip bu kitapla tanımını buluyor.

İnsanın Madde Olmayan Kısmı deneyselliğin deneyip yarım bırakmak olmadığını; alışıldık, klişe ve rutin söyleyişin uyguladığı mobbingden kurtulup yeni şeyleri yeni biçimde söylemek olduğunu yakından görmek isteyenler için mutlaka okunması gereken bir kitap!

Aziz okuyucu, sen şiir seversin, şiire bir de Hasan Bozdaş’ın baktığı yerden baksan nasıl olur?

Hüseyin Akın | Milli Gazete, 10.08.2023

Bir yorum yazın...