Bilmeden Mü’min-Yamandi Molla

Diyamandi Efendi-Yamandi Molla-Yaman Dede

Niçin Diyamandi Efendi bilmiyorum, şiirleriyle tanıştığımda isminden ve kimliğinden bihaberdim; farkında olmadan Mü’min olmuş ve bilmeden belki aşk ehline karışmış olan üstadı; Fatma Kemal Timuçin Anadolu Lisesi edebiyat öğretmeni sayın Asilhan Şahin’in kaleme almış olduğu makalenin bir kısmından alıntıda bulunarak tanımak gerekirse:

Yaman Dede, Yanan Dede, Yanar Dede lakaplarıyla da tanınan Diyamandi Efendi, İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın verdiği bilgiye göre Kayseri’nin Talas ilçesinde Rum esnaflardan iplik tüccarı Yuvan Efendi ile Afurani Hanımın oğlu olarak 17 Temmuz 1304 (29 Temmuz 1888) yılında dünyaya gelir. Diyamandi kelimesi Rumca “elmas” demektir. Katı Ortodoks bir aileye mensuptur. 1901’de Kastamonu idadisine girer. Onun mektep yılları; Molla Cami’nin, “kitabı var ama peygamber değil” dediği Mevlana ve Mesnevisi ile tanıştığı yıllar olacaktır.

Mevlana’dan sonra Diyamandi artık arkadaşlarının gözünde Yamandi Molladır. Bu süreci kendisi şöyle anlatır:

“13 yaşımda idim. Bu sınıfta Arapça ve Farsça dersleri başlar. Bütün dersleri sevmeme karşın Türk Edebiyatı ile birlikte Arapça ve Farsça’ya pek düşkündüm. Rüştiye ikinci sınıfta ders yılının ortalarındayız. Farsça Hocamız, Şeyh Sadi’nin Gülistan’ını okuturdu. Arada sırada başka manzumeler de yazdırırdı. Birgün siyah tahtaya yazdığı birkaç beyit, kalbimi tutuşturmaya yetti. O beyitleri bugün gibi hatırlıyorum, Mesnevi’nin ilk beyitleriydi….

“Bişnev in çün şikaayet mî küned

 Ez cüdayiha hikayet mi küned”

 Tercümesi ile:

“Dinle neyden ki hikayet etmede

 Ayrılıklardan şikayet etmede”

Tahtaya yazılan Mevlana ismi bana pek tatlı geldi. Okunan beyitler beni derinden sarstı. Son beyit ise içimi yaktı. O an içimde yanan aşk ateşini kelimelere dökmekte aciz kalıyorum.”

Farsça dersinde başta Mesnevi olmak üzere Şark İslam Klasikleri’nden beyitler ezberleyen , din dersinden gayrımüslim talebeler muaf olduğu halde sınıfta oturan ve bir Müslüman gibi ilmihal bilgilerini , Resulullah’ın hayatını, inanç esaslarını öğrenen Diyamandi; farkında olmadan içindeki aşk ile mümin olmuştur. İslam’a duyduğu sevgi gün geçtikçe artmakta, bir taraftan tıpkı Farsça edebi metinler gibi aruz kalıpları ile rubailer, gazeller yazmaya çalışmaktadır. Ancak toplum, okul, arkadaş ve aile çevresinde halen Hristiyan olarak tanınmaktadır. Arapça metinlerle birlikte hadis-i şerif ve bazı ayetleri de ezberlemeye, bazen de şiirler yazmaya başlar. Hocası bir şiirini şu mısralarla övecektir. 

“Aferin yavrum güzel, hem de pek güzel

 Manevi suri füyuzun berter etsin Lemyezel (Allah manevi sevinç ve ilhamlarını arttırsın)”

Liseyi birincilikle bitirip İstanbul’da hukuk okulundan mezun olur Yaman Dede, bir avukat olmasının yanında şiir ve edebiyatla olan irtibatı kesmemiş; aksine Ankara radyosunda çeşitli Mevlevi büyüklerinin hayatlarını konu alan programlar yapmıştır.

Müslüman olmuştur olmasına, fakat çevresinde hala kimse bunu bilmemekte ve şartlar üstadı bunu gizlemeye zorlamaktadır. Öyle ki anılarında bahsettiği üzere yıllarca uzak mescitlerde namaz kılmış, yıllarca sahursuz oruçlar tutmuştur. Bunu saklamasının hikmeti yıllar sonra durumu eşi ve kızına açtığında patlak veren problemlerden anlaşılacak; Hristiyan çevre onu eşinden boşanması için şiddetli bir şekilde zorlayacaktır. Ve bu durum, 55 li yaşlarda bir insanın evinden sadece ceketini alarak geri kalan her şeyi eşine ve kızına bırakarak, hayatlarından çıkmasına kadar uzanacaktır. Sonrasında hazret, Mehmet Abdülkadir KEÇEOĞLU ismini almış ama sevenlerinin Yaman Dede’sidir artık… 

Kritik

Günümüz ilim otoritelerinden birçok kimsenin onun tarafından yetiştirildiğini söylemekte fayda var.  Hayatı başlı başına bir edep ve aşk harmanıdır üstadın; ibret alacaklar için mutlaka güzel hasletler vardır. Elbette bu güzel hasletlerin başında arayış gelmekte, İslam terbiyesi’ne duyduğu merak onu bugün zahitler hanesine kaydetmektedir.

Hazreti Pir’i Tahir’ül Mevlevi şerhi ile okuduğum şu günlerde; üstad Yamandi Molla, bizlerin göremediği o kıvılcımla “nasıl oluyor da gönlünü onunla tutuşturmayı biliyor” diye bir endişeye kapılmıyor değiliz. Bu endişe varlığımızı ve imtihanımızı sorularla eritmeye yetiyor…

Mevlana’yı anlamadan okuyanlar için Mevlana’yı okuyarak yaşamıştır Yamandi Molla. Henüz teslim olmadan teslim olmuştur aslında. Ve bu yönüyle irşad ehline hem müjdeci hem hem pusuladır.

Yamandi Molla’nın Naat’larından Biri

Gönül hun oldu şevkinden boyandım ya Resulallah,

Nasıl bilmem bu nirana dayandım ya Resulallah,

Ezel bezminde bir dinmez figandım ya Resulallah,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah….

Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen,

Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnumasın sen,

Habib-i kibriyasın sen, Muhammed Mustafa’sın sen,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya resulallah….

Gül açmaz çağlayan akmaz ilahi nurun olmazsa,

Söner alem, nefes kalmaz felek manzurun olmazsa,

Firak ağlar, visal ağlar ezel mesturun olmazsa,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah…..

Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam,

Yanar dağlar yanar bağrımda ummanlardan nem duymam,

Alevler yağsa göklerden, ve ben messeylesem duymam,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah….

Erir canlar o gül buy-i revan bahşın hevasında,

Güneş titrer yanar didarının bak ihtirasında,

Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasında,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah……..

Ne devlettir yumup aşkınla göz rahında can vermek,

Nasip olmazmı sultanım haremgahında can vermek,

Sönerken gözlerim, asan olur ahında can vermek,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah….

Boyun büktüm perşanım bu derdin sende tedbiri,

Lebim kavruldu ateşten döner payinde tezkiri,

Ne dem gönlün murad eylerse, taltif eyle kıtmiri,

Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah…

Hatime

Mevlana ve öğretisinin yeterince anlaşılmadığı bir dönemde, Mesnevi üzerinde yapılan dezenformasyonlar neticesinde bugün sadece bir felsefi akım olarak görülmesi sağlanan Mevleviliğin; hoşgörü ve edeple yoğrulmuş ediplerinin günümüz dünyası için gerekliliği aşikardır. Bu, hazreti Pir’in yolu ve mürşidini iyi anlamaktan geçer…

HASAN BOZDAŞ

Bir yorum yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s